16 Ocak 2009 Cuma

(isimsiz - şiir)

I.

Ne desem bilmiyorum..
Aslında bi çok şey biliyorum ama süperpozisyon ilkesi yok ki hayatta..
yani toplayınca iki sebebi vermiyor bir o kadar büyük edeni..
şimdilik sıfırlar ucuşuyor beyin yarı küremde.

Belki şairler anlar beni..
belki şiirler can verir susamış ağzıma..
başlayayım öyle ise..

Daha dündü kurduğum kafamda..
hafif lirik bir email..
derdimi anlatacak cinsinden
ama tam oturacak cinsinden
diyeceğim oydu ki,
bir ihtimal olsa hem-şehirde olmanin
üstelik büyük ihtimal, sevdiğin şairin dediği gibi o ticaret şehrine, Istanbul'a gelmemin
bir ihtimal ki senden benden bağımsız, öylesi geliveren..
ister misin, beşiktaş'ta bir kahvaltı sabahında
sessiz ve sedasız
masama oturmaya
sıcak demli buhulu bir çay içimlik
Istanbul simidi yiyimlik
bir hoşbeş
ve ardından
yine
sessiz ve sedasız
çekip gitmem
çekip gitmen
? diye işte bitiveren.

bugün, şu saatte posta kutuma düşüveren..
şarapevinde(n) dinlediğim
binbir anlama getirdiğim..
ya da anlam veremediğim..

belki de şarkı sadece "I ll be some next man's other woman" da gizlidir.. belki hayat sadece bunda gizlidir..
belki bir baska sözde
belki bir diğeri..
ne önemi var ki..

Ama sen gitme karanlıklara..
orda
iyi olmamanın uzun ince halinde kal..

beni boşver..

hoşçakal demişsin
hoşçakal öyle ise..

Palma, 16.34, 12.05.2008

II.

Merak etme kadın(ım)..
unutacaksın beni,
kadınlığın sana doğuştan verdiği o asil güçle..
bir gün gelecek
öyle gün ki adımı bile hatırlamayacaksın.
Ben hep hatırlayacağım,
erkekliğin bana doğuştan verdiği o kandırıcı güçle..

Belki de buydu hep hissettiğim
güvensizliğimin nedeni..
alt tarafı bir tendim..

işte bu yüzden kadın yaşadı erkekten uzun...

Not: winehouse=şarapevi


Palma, 19.53, 12.05.2008

Hiç yorum yok: